sayaç

İklimi , Ormanlar ve Mezarlar

 

 

İKLİMİ



Tursun köyün iklimi ile hemen-hemen her bölgenin iklimi birbirine uygundur. Kış günleri; Aralık, Ocak, Şubat ve Mart ayları ise kışın soğuk aylarıdır. Kışın Ocak ve Mart aylarında da ortalama soğuk derecesi de 10 ile 18 dereceye kadar iner. Kar kalınlığı da genelde 20-25 cm. kadar oluyor ama toylan, yani daha kuytu yerler ise 1 m.yi bile geçebilir. Öyle yıllar olur ki, misal olarak 1952 yılında ki bu kışı ben 6 yaşında da olsam yine de çok güzel hatırlıyorum. Bu yıllarda kooperatifte üye idik ve ekmeği evde fırında yapıyorduk. Kış aniden öyle bir bastırmıştı ki, kim o akşamı nerede kaldıysa, kar kalkana kadar kaldığı yerde beklemek zorunda kalmıştı. Bu yıllarda iş makineleri ve kar temizleyicileri de yoktu. Zaten Kooperatifler yeni kurulmuştu ve bu yıllarda daha teknoloji de henüz yeni - yeni meydana çıkmasa da nasıl bir şey olduğu da tarif ediliyordu. Bu kışta ki kar tam saçaklara kadar ermiş ve karın erimesi de bir haftayı bulmuştu.Yalnız böyle bir kış gününde sokağı çıkamayacak kadar yağan kar esnasında harcama ve içme sularını karın temiz yerinden alınarak sobada bir tencere içinde eritilirdi. Sonra kötü suları harcamak için kullanılıyor ve diğer kaptaki suları da içme olarak kullanılıyordu. Bu kar kürtünlerini aşmak ve elle açmak çok güçtü. Bu halde en doğru yol ise bir tünel açmaktı.
 1952 yılındaki bu büyük kışta da aynen 60-90 cm.lik bir tünel açarak komşuya kadar gitme olanağını bulduk. Aynı zamanda ambardan tahıl gibi gıda ürünlerini de almak için, bu tüneller vasıtasıyla sobaları yakmak için de bodrumdan odun temin ediliyordu.   
  Bu çetin dondurucu kışlarda çok vakit buzlanmaya da rastlanıyordu. Bu buzlanma esnasında ağaçlardaki dallar ve damlalık altlarında epey kalın buzlar oluşmaktadır. Hemen-hemen bazen 32/36 mm. kalın buzlara da rastlanıyordu. Bu dondurucu kış yıllarında buzlanma vakti ağaçlarda sözü geçen kalın buz olduğunda çekemez olur bu gövde buzlu dalları kırılarak yerlere serilir ve bazen de kökten ağaç kırılırdı.
   Yıllık ısı derecesi ise 14,00 olduğu da tespit edilmiştir ve yaz günleri ise 23 ve 25 dereceye varır. Yaz günleri bazı vakitler ise o kadar sıcaklar oluyor ki, hava, 28 ve 30 dereceyi buluyor. Yaz ve İlkbahar gelince ovalarda ve yaylalarda rengarenk kır çiçekleriyle papatyalar, kırmızı gelincik çiçekleri ve çeşit çiçeklerle adeta desenli bir halıya benziyor ve yemyeşil ovaları donatıyorlar.


Ormanlar





Tursun köyde oldukça kendi sınırları ve komşusunun sınırlarına yakın olan dağlar ve ormanlar vardır. Tursun köyün ormanları Osmanlı zamanında daha gür imiş, hatta köyümüz de bu gür ormanların dört bir yanından çevrelenince, şirin köyümüz bu ormanların ortasında kalıyormuş. Zaten ilk kurulduğu yıllar ise bir orman köyü imiş .             

Öyle sıkmış ormanlar ki insan korkarmış içinden geçmeye ve ıssız sessiz ulu ağaçlarla kaplıymış. Köyümüzdeki ormanları alfabetik bir şekilde sırasıyla sunayım:

1-Armutluk Ormanı; Palamar ormanına giderken yolun ilk başında bulunmaktadır. Bu ormanda tahmin ettiğim kadarıyla çok armut ağacı olduğu için Armutluk adını almıştır.

2-Ara koru; Büyük Tursun’un ardında bulunan yer. Ara koru köyün doğusunda bulunur.3-Dağ Yamacı; Bu orman köyün kuzey batısında bulunur. Orman kuzey yönünden ise Podayva köyünün yerleriyle sınırlıdır. Dağ yamacı ormanının güney tarafı Hebib köy ile sınırlıdır.

4-Enense ormanı; Tursun köyden Podayva’ya giderken köyün girişinde bulunmaktadır. Bu ormanın içinde ve asfalt yolunun solunda iki asırlık ulu meşeler göreceksiniz, bunlar köyümüzün asırlık tabiat abidesi olarak devlet tarafından korunmaktadır. Enense ormanı, Tursun köy ile Podayva arasında bulunur ve kuzeyde ise Podayva ile sınırlıdır.

5-Koca koru; Kovancılar yerleri ile sınırlıdır. Koca koru, vaktiyle Tursun köye kadar devam ediyormuş. Yeni idare gelince tarla için Koca koru’nun bir kısmı köklenmiş. Koca koru, kovancıların kuzeyinde bulunur.

6-Uzunca ormanı; Akçalar köyü sınırları içinde bulunmaktadır. Uzunca ormanı köyün doğu güneyinde bulunur. Orman isminden de anlaşıldığına göre uzundur. Orman’ın doğu yönünde Akçalar köyü bulunmaktadır. Ormanın hemen ardında ise Emberler köyü bulunur. Güneyinde de Kovancılar köyü ile sınırlıdır.

7-Yamaç ormanı; Hebib köyle sınırlı olarak köyün batısında bulunmaktadır. Bu orman geçen yıllarda kesilerek yeniden filizlenerek gençleştirildi.


8-Palamar Ormanı; 1932 yılında Çar Boris’in idare yönetiminde Orman daha sonra avlanma yeri olarak belirlenmişti. Palamar ormanı Tursun köy sınırları dışında olmaktadır ve Palamar Tursun köy ile sınırlıdır. Palamar ormanını ilk önce yüksek ağaçtan kalın tahtalarla çivileyerek bütün Ormanın ağaçlık bölgesini çevirmişti.
9-Arif Hoca’nın korusu; Podayva nın kuzeyinde bulunuyor. Bu büyük orman olan PALAMAR ormanı ile ilgili  Şair Baki Ali’nin yazdığı “Palamar Süiti“ şiirini sunayı







              PALAMAR   SÜİTİ

 

          

 İki sabah şafaktan önce

Allı morlu renklerle yıkandı Palamar
Doğan güneş bu harikuladeliği görünce
Bir başka ısıttı gönülleri damar -damar .

                 İki sabah tarihi anneannesiyle
                 Gerine - gerine uyandı Deliorman
                 Dille gelen özgürlüğün
                 Parolasıyla çınladı orman .

İki sabah türküler yandırılırken
Bülbüller sesimizi duysaydı eğer
Susup uzaklaşırlardı bu yerden.
Çok uzaklara, dönmemek üzere.

                                                                 BAKİ  ALİ
                              
NOT: Bu şiir” Işıkköy” kitabından alınmıştır.



        MEZARLIKLAR



a /  Cami Mezarlığı; Şu anda ki, Cami’nin içinde bulunan mezarlar. 


b / Eski Mezarlık; Yukarı mahalle alanlığı vaktiyle mezarlık olduğu için Eski mezarlık adını almış. 
c / Sayalar Mezarlığı; Palamar altında güneyde bulunmaktadır. 
d / Yeni Mezarlık; Dobrucan mahallesinden aşağı giden yol üzeri yani kovancılar yolu üzerinde. 
e / Maşatlık; Bulgar mezarlığıdır, yamaç altında  batıda bulunur.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder